Bazen ve çoğu kez..

Çocuklar çok dikkatliler.

Bu yüzden,

Çizgi film çizerleri ve senaristleri ayrıntıları çok iyi hesap ederler.

Detayları asla gözden kaçırmazlar.

Ve Fakat;

“Ayrıntılar detaylarda gizlidir” diye bir deyim var ki,

Ne için söylenmiş,

Neden aynı anlamı taşıyan iki kelime yan yana konulmuş,

Aklıma sığdıramam, cümle aralarıma kondurmam.

Bu yüzden bu deyimin civarında dolanmam.

Ayrıntı ve detay..

İkisi de biri birinin eş anlamlısı.

O yüzden;

Vakıa'ya ister detay,

İsterseniz ayrıntı diyelim..

Çocuklar çok detaycı, araştırmacı ve sorgulayıcı.

Bazen çocuk olmak lazım der; geçerim.!

Arada bir çizgi film izlemek,

Onların hop oturup, hop kalktıkları çizgi filmleri, arada bir izlemek geçer içimden.

Çocuklaşmak için,

Safileşmek için,

Çizgi filmleri arada bir kurcalamayı mutlaka denerim.

Hatta bunu sırf çocukluk huyumdan, oyun olsun torba dolsun mahiyetinde değil..

Bir şeyler almak/görmek/katmak için yaparım.

Hatta biraz daha gizem katarak, çaktırarak seyretmek,

Muzip tarafımı keşfetmek ve olgunluğun tadını çıkarmak için çizgi filmlerden mutlaka nasibimi almayı yeğlerim.

Muzip tarafımızı keşfetmeye gelince..

Hani;

“Filler tepişir çimenler ezilir” diye bir cümlemiz,

Buna dair özel bir kimyamız var ya..

Böylesi hallerde, yakıştırma ve yapıştırma hallerimizde bir çizgi film izleme hastalığım tutar ki..

Bu meyanda,

Muzip bir hayvan olarak bildiğim fillerin çizgi filmlerini izlemeye dururum.

Ve…

Yine-yeni-yeniden..!

Fillerin tepişmediğini,

Hortumları ile hayatla dalga geçtiklerini görürüm.

Acayip hayvanlardır.

Muziptirler

Cana yakındırlar,

Eğlenceyi severler,

Tepişme dedikleri bir türlü danstır onlar için..

Ne hortumlarından,

Ne kuyruklarından,

Ne devasa bedenlerinden,

Ne de hantallıklarından asla şikayetçi değillerdir.

Asabiliklerinde bile bir afacanlık hakimdir.

Birkaç tonluk gövdelerine rağmen, ele avuca sığmayan çocuk gibidirler.

Ezdikleri çimenleri de tabiatın en mükemmel halısı olarak gördüklerinden eminim.

O yüzden ben filleri severim.

Ezilen çimenleri ise bir ayrı..

“Filler tepişir çimenler ezilir” deyimini bir kez daha işittiğim günün akşamı sırf muziplik olsun diye..

Google amcama elephant [fil] diye yazdım..

Walt Disney'den rastgele seçtiğim fil çizgi filmini izledim.

Komikti..

Kafasında üç dört tutam saç (kıl) vardı.

Mutluydu.

Benim başımda o bile yoktu.

Bir süre sonra benim gibi olacaktı.

Başında o üç dört tutam saçtan eser kalmayacaktı.

Fillerin tepişmesi,

Çimenleri ezmesi hiç umurumda değildi.

Filin başındaki o üç dört tutam saça takılmış kalmıştım.

Aynaya baktım..

Ben de o da yoktu.

O dert etmiyordu.

Ben hiç etmiyordum.

Filleri seviyordum.

Bunu bir kez daha anladım.