Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca, dolar kurundaki dalgalanmaya ilişkin, "Doların hareketliliği, bizi perişan etmiş durumda çünkü ciddi ithal girdimiz var, dolara bağlı girdilerimiz var. Maliyetlerimiz, özellikle yem maliyetleri çok anormal şekilde artıyor. Bunu ürettiğimiz ürün fiyatlarına yansıtamadığımız için de şu anda ciddi zararlar söz konusu" dedi. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca yaptığı açıklamada, Türkiye'de geçen yıl bir milyon 950 bin ton piliç eti üretildiğini, tüketimin önceki yıla göre arttığını, bu yıl da aynı trendin sürmesini beklediklerini söyledi. "Doların hareketliliği bizi perişan etmiş durumda çünkü ciddi ithal girdimiz var" diyen Koca, "Maliyetlerimiz, özellikle yem maliyetleri, çok anormal şekilde artıyor. Bunu ürettiğimiz ürün fiyatlarına yansıtamadığımız için de şu anda ciddi zararlar söz konusu" ifadesini kullandı. Maliyetlerin karşılığının bir şekilde alınması gerektiğine dikkati çeken Koca, maliyet artışına rağmen geçen yıldan daha düşük fiyatla beyaz et sattıklarını savundu. Koca, mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını aktararak, "Ne kadar sürer onu da bilemem. Aramızda da çok ciddi rekabet söz konusu. 'Yarın fiyatlar artacak da' diyemem. Hiç artmayabilir de ama zararına üretim sürdürülebilir değil. En azından fiyatların da maliyetlerin üzerine çıkması, en azından maliyetler seviyesine çıkması gerekir. Küçülme olmayacak. Bu dönemleri bir şekilde aşmaya çalışacağız çünkü ülkemizde hayvansal protein açığı had safhada. Bu açığı karşılayabilecek alternatif de piliç etinden başkası değil" değerlendirmesinde bulundu. "Türkiye'nin açığını biz kapabiliriz" "Diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda hayvansal proteinde çok düşük tüketimdeyiz" diyen Koca, Pek çok dünya ülkesine baktığımız zaman domuz eti ciddi pay alıyor. Ondan sonra kırmızı et pay alabiliyor. Türkiye'de domuz eti yok ve olmayacak da. Kırmızı et üretimi artık sınırlı ve fiyatlarından da belli, yetmiyor. Onun üretimini arttırma şansımız da çok fazla yok. İthalatla dengelenmeye çalışılıyor. Halbuki beyaz et öyle değil. Bu açığı beyaz etle, piliç eti ve hindi etiyle kapatabilecek konumdayız. Türkiye ve biz sektör olarak bu potansiyele sahibiz. İhracatla da bu, potansiyelini gösteriyor. Her zaman iç piyasanın talep ettiği bu üretimi yapmayı hedefleyeceğiz. Önümüzün açık olduğunu düşünüyorum” dedi. Yeni pazar arayışları devam ediyor Rusya'ya ihracat hakkında da bilgi veren Koca, "Rusya, ithalatını büyük oranda sıfırladı. Ekonomideki sıkıntılar yansıdı. Çok cüzi bir miktarda ihracat gerçekleştiriyoruz" dedi. Koca, en büyük pazarın Irak olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni pazarların çalışması hala sürüyor. Açılmış bir pazar Suudi Arabistan pazarı. Fiyattan ve onların istemiş olduğu ürün çeşidinden ötürü ihracatımız çok sembolik seviyede. Bunu arttırma çalışmalarımız var. Suudi Arabistan, çok büyük bir ithalatçı. Dünyanın en büyük ithalatçısı tavuk etinde. Bu pazarla ilgili girişimlerimiz var. Önümüzdeki günlerde bir heyet Suudi Arabistan'a giderek görüşmeler yapacak. Japonya pazarıyla ilgili görüşmeler sürüyor. Orada da daha izinler bitmedi. Bunun çalışmaları sürüyor. Avrupa Birliği çalışmaları devam ediyor. Japonya ve Avrupa Birliği, farklı bir pazar. Özellikle göğüs ürünleri ve değerli ürünleri ,Türkiye'de pek değerli gibi görülmese de dünyada göğüs ürünleri, neredeyse but ürünlerinin iki katı fiyatında. O pazarları da önemsiyoruz." AA