Bolu’da 3 yıldır görev yapan ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 2020 Yaz kararnamesiyle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevine atanan Önder Yaman yaptığı duygusal açıklama ile Bolu’ya veda etti. Yaman yaptığı açıklamada, “Aradan geçen bu üç yıla neler sığmadı, hangi anılar, hangi dostluklar birikmedi ki. Birlikte yapılanları, yaşananları saymaya kalksak sanırım sonu gelmez. Bugüne kadarki tüm bilgi birikimimi, mesleki tecrübemi mesai gözetmeksizin Bolu ile, Bolu Adliyesi ve sizler ile paylaştım. Yürürlükteki mevzuatta yer alan, Adalet Bakanlığımız ve HSK tarafından ortaya konulan tüm birimleri, bazıları pilot uygulama olmak üzere Bolu Adliyesi'nde başlattık, adliyemizi adeta bir bebek gibi hep birlikte büyüttük. Aradan geçen üç yıl sonunda geriye dönüp baktığımda, başta Bolu Valiliğimiz olmak üzere Bolu'da var olan tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, basın mensupları, vatandaşlar, birlikte çalışmaktan onur duyduğum Bolu Adliyesi, Cezaevleri, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personeli, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve avukat meslektaşlarımla adeta sarsılmaz bir gönül köprüsü kurduğumuzu gördüm” “Bolu öyle bir yerdir ki” “Kararname açıklandığı günden itibaren görev değişikliği sebebiyle tebriklerini ileten, güzel duygularını benimle paylaşan herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Ayrı ayrı saydığımda unutmaktan imtina ettiğim için isim belirtmeden, görev yaptığım süre içerisinde ilgisini, desteğini, mesaisini esirgemeyen herkese, Bolu Adalet Ailesine teşekkür ediyorum. Türkiye'nin cennet köşesi Bolu, elbette yaşamımda hiç unutamayacağım bir yer olarak yüreğime kazınacak. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde, Bolu'yu anlatma hikâyesinde "Bu Bolu nam yer, gerçekten mamur büyük bir şehirdir ki, topraklı bir dağ arasında kurulmuştur" der. Evliya Çelebi'nin bıraktığı yerden müsaadelerinizle ben devam etmek isterim. Bolu öyle bir yerdir ki, dağ arasında dağ gibi insanları, dağ gibi dostlukları barındırmaktadır. Bir şehrin fiziki güzelliği, içinde yaşayan insanların güzelliği ile anlam ifade eder. İşte Bolu, coğrafi güzelliği ile insanlarının güzelliğini bir arada barındıran müstesna bir şehirdir. Hayatın yalnız bize ait olduğuna karar verdiğimiz gün, dönüm noktamızdır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan bu armağan bizimdir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece biziz. İşte hayatımız gerçekte o gün başlar. Hayat hepimizden daha akıllı. Bize kendi potansiyelimize ulaşabilmemiz için sürekli fırsat verir. Bazen verilen fırsatları görmez, bazen bu fırsatları görüp kaçırır, bazense bu fırsatlarla savaşırız. Ama hayat vazgeçmez, biz vazgeçmediğimiz sürece. Bize de bundan üç yıl önce hayat Bolu gibi cennetten bir parça şehirde Cumhuriyet Başsavcılığı yapma fırsatını verdi. Biz de önümüze çıkan bu fırsatı değerlendirerek hayat penceremizde yeni bir ufuk açtık ve elimizden geldiği, gücümüzün yettiği ölçüde hizmet etmeye gayret ettik” “Önemli olan ne kadar uzun süre hatırlanacağınız değil” “Michael Josephson'un dediği gibi; "Hazır olun ya da olmayın, bir gün sona geleceksiniz. O gün geldiğinde zenginliğinizin, hıncınızın, kininizin, öfkelerinizin, hayal kırıklıklarınızın, umutlarınızın, tutkularınızın, planlarınızın ve yapmak istediklerinizin hiçbir önemi kalmayacak. Öyleyse önemli olan nedir? Yaşadığımız günlerin değeri ne ile ölçülür? Önemli olan ne aldığınız değil, ne verdiğinizdir. Önemli olan öğrendikleriniz değil, öğrettiklerinizdir. Önemli olan yetenekleriniz değil, karakterinizdir. Önemli olan kaç kişi tanıdığınız değil, siz gittiğinizde ebedi bir yoksunluk hissedecek olan insanların sayısıdır. Önemli olan hatıralarınız değil, sizi sevenlerin kalbinde yaşayacak olan hatıralarınızdır. Önemli olan ne kadar uzun süre hatırlanacağınız değil, kimler tarafından ne şekilde hatırlanacağınızdır. Önemli olan doğruluk, dürüstlük, merhamet, fedakarlık ve cesaretle atmış olduğumuz her adımla başka yaşamları zenginl”eştirmiş olmanızdır. “Ben De Sizleri Seviyorum Dostlar” Doğasında, huzurunda, nefesinde cömert, tabiatın kalbi Bolu' ya ömrümün üç yılının aidiyetini bırakarak, sadece adı "veda" olan bir kader çizgisi ile yeni başlangıçlara doğru yol alıyorum. Bana olan haklarınızı helal etmenizi istirham ediyorum. Benim hakkım yoktur amma, var ise vardan, yok ise yoktan helal olsun. Attila İlhan "ayrılık sevdaya dahildir" der, benim de Bolu'ya sevdam kalbimin en güzel yerinde sizlerle birlikte kalmaya devam edecek. Üstad Yahya Kemal'in dediği gibi; "Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene, Ben sizde olmasam bile, siz bendesiniz gene" "Hayat, önemli sözleri, gönlümüzde gizlemek için fazlasıyla kısadır... Örneğin, seni seviyorum..." demiş Paulo Coelho. Ben de sizleri seviyorum dostlar. Hoşçakalın, adaletle kalın”