<div><strong> </strong></div> <div><strong>Türkiye Kamu-Sen'e bağlı AFAD çalışanları, sendikanın İl Temsilciliğiyle birlikte AFAD İl Müdürü Hasan Erdoğan hakkında iddialarda bulundu. </strong></div> <div>İş yerinde Erdoğan'ın kadın ya da erkek ayırt etmeksizin baskısına maruz kaldıklarını söyleyen AFAD çalışanları Erdoğan'ın Ben istersem size kaşınızın üstünde gözünüz var der, size ceza veririm sizlere zorluk çıkarırım. İstifa et git, seni bu kurumdan kovarım, kendine iş bul, ilişiğini keserim. Şube müdürü olsun il müdürü olsun sizin kocanız gibidir ne derse yapacaksınız” şeklinde ifadeler kullandığını belirttiler. Ayrıca Erdoğan'ın kurumun aracını, şoförünü, kayak malzemelerini, kullanarak Kartalkaya tesislerinde hafta sonu misafir ağırlayıp dönüşte de kendisine harcırah aldığı da iddialar arasında…</div> <div><strong>“İl Müdürü kocanız gibidir ne derse yapacaksınız”</strong></div> <div>İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hasan Erdoğan hakkında Türkiye Kamu-Sen'e bağlı daire çalışanları yenir yutulur gibi olmayan iddialarda bulundular. Açıklamayı Türk Yerel Hizmet-Sen Şube Başkanı Erol Selci yaptı.</div> <div>Öğle arası tatilinde AFAD Müdürlüğü önünde toplanarak İl Müdürü hasan Erdoğan hakkındaki şikâyetlerini dile getiren müdürlüğe bağlı çalışanların iddiaları ise şöyle:</div> <div><strong>“YAPMAYIN DA GÖREYİM”</strong></div> <div>“Bolu İl Afet ve Acil Durum Müdürü Haşan Erdoğan' dan kaynaklanan bir takım sıkıntıları sizlerle paylaşmak ve yapılan haksız, yanlı ve ahlaki olmayan uygulamaları sizlerle paylaşarak kamuoyunun takdirlerine, bilgisine arz etmek istiyorum. Üyelerimiz ve kurum çalışanlarımız; en tabii hakları olan dilekçe haklarını dahi kullanamamakta, kendi kadro sınıfımızın dışındaki iş ve işlemlere zorlanmaktadır. Kurum Amirine 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddeleri hatırlatıldığında "Dairenin amiri ne derse yapacaksınız, yapmayın da göreyim" şeklinde söylemlerle tehdit ve baskılara maruz kalınmaktadır.</div> <div><strong>“CENAZELERİMİZE DAHİ İZİN ALIP GİDEMİYORUZ”</strong></div> <div>Personel senelik izinliyken, raporluyken, görev ve nöbet istirahatlıyken, hafta sonu iznindeyken, personelin dairede bulunmasını gerektirecek ciddi bir durum olmamasına, herhangi bir gerekçe olmadan daireye gelmeye zorlanmadadırlar. Cenazelerimiz oluyor izin vermiyor. Arkadaşlarımıza 22 saatlik gibi çok uzun mesai yaptırılıyor, yani sabaha karşı 05:00-05:30 gibi daireye döndükleri oluyor. Ama "sabah saat 08:00 da dairede olacaksınız, gelmeyenin savunmasını alırım" diye tehdit etmekteler. Oysa fazla çalışmanın ya ücretini vereceksiniz ya da karşılığında izin verilmesi yasal zorunluluktur. Personelin bağlı bulunduğu şube müdüründen izin alıp kurumdan ayrıldıktan hemen sonra; haklarında kurumda bulunmadıklarına dair tutanak tutulup bu tutanak da izni veren şube müdürüne ve başka bir personele (izin alıp da gittikleri belirtilmesine rağmen) zorla imzalattırılmakta.</div> <div><strong> </strong></div> <div><strong> </strong></div> <div><strong>“İSTERSEM KAŞINIZIN ÜSTÜNDE GÖZÜNÜZ VAR DER, CEZA VERİRİM”</strong></div> <div>Sayın Erdoğan, Müdahale Şube Müdürlüğü personeliyle yaptığı bir toplantıda; çalışanların bizzat kendisine 657 sayılı devlet Memurları kanuna Sayın Erdoğan'ın da tabi olduklarını hatırlattıklarında Sayın Erdoğan, aynen "Geçiniz bunları ben istersem size kaşınızın üstünde gözünüz var der, size ceza veririm sizlere zorluk çıkarırım" şeklinde ifade de bulunmuştur.</div> <div><strong>“KÜFÜRLÜ KONUŞUYOR”</strong></div> <div>Devlet memurluğunun vakarına yakışmayacak şekilde hanım personel, erkek personel ayrımı yapmaksızın küfürlü küfürlü konuşup; ''istifa et git, seni bu kurumdan kovarım, kendine iş bul, ilişiğini keserim" gibi ifadeler kullanmaktadır. Bay -Bayan personel ayrımı yapmaksızın memur arkadaş