Tanju Başkan Belediyede 5. Ayını doldurup 6. Ayından 15 gün aldı, bu süre zarfında sistemi çözmeye uğraşırken bir yandan iktidar partisinin sıkı muhalefeti ve kendi Partisinin aşırı talepleri arasında denge politikası izlemeye çalışıyor.

Seçim vaatlerinde devri sabık yaratmayacağını, Belediyenin borcu olduğunu, bunun ödenmeyecek bir rakam olmadığını söylemişti.

Durum pekte öyle olmadı, ilk eylemi ve açıklamaları geçmiş dönemin sorgulamaya yönelik geçti.

Belediyenin borcunu açıkladı ki 460 milyon, iktidar partisinden itiraz geldi. Belgeleriyle açıklama yapan il başkanı Nurettin Doğanay 210 milyon olduğunu söyledi.

Çoğu asgari geçim standartlarında yaşayan hemşerilerimiz için açıklanan milyonların pek bir şey ifade edeceğini sanmıyorum, 2-3 bin Lira eline geçen insanlara milyon tabiri afaki kalır, zihni almaz, belediyesinden hizmet bekler, şehrinde rahat mı ona bakar, gözünün gördüğüne inanır.

İstanbul Belediye Reisi rakam yerine yeni kapıya araba dizerek algı yapmaya çalıştı, kimine göre tuttu kimine göre “makam aracı dediler Clio, kamyonet, cenaze aracı çıktı” diye eleştirildi.

Neyse biz Bolu ya gelelim, dediğim gibi Belediyeyi bir şirket/işletme olarak düşünürseniz borcu olmaması imkânsız, bugün hangi esnaf-şirket-fabrikanın borcu yok.

Önemli olan vadesi gelen borcun ödenebilmesi, kredi gerektiğinde bulma konusunda sıkıntı yaşanmaması, hizmetlerin aksamaması, vaat edilen projelerin yerine getirilmesi.

Geçmişi karıştırıp suçlamalar yönelterek bir önceki dönemi ve dolayısıyla iktidar Partisini sıkıştırdığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bilakis işçi çıkarımı, yangın, borçlar, bankamatik, kiralık araçlar vs… sarmalında boğuşurken ayların/ yılların gelip geçtiğini unutmayın.

Yeni İphone’na 24 ay taahhüt verenler, kredi ile ev araba alanlar, özel okullara imzalanan senetler, tatil için harcanan kredi kartı ekstreleri, esnafın toptancıya, şirketin bankalara, işverenin çalışanına borcu yok mu? Sahi Mehmet Demirci, Bülent Başkandan aldığı 200 TL’yi ödeyebildi mi acaba?

31 Mart’a kadar çıkarılmayan işçiler dahil tıkır tıkır maaşlar ve taşeron firma ödemleri yapılıyordu sonuçta, Belediyenin kapsında alacaklı kimseyi görmedik, o zaman geçmiş dönemden medet ummak yerine alınan sorumluluk üzerine çalışılmalı.

Bakıyoruz hala sosyal medyadan kaldırım döşüyoruz, asfalt döküyoruz diye övünülüyor, bir önceki dönem bu hizmetler en alt kademenin işiydi. “Büyük projelerden haber bekliyoruz” derken Stadyum müjdesi geldi 2020 de başlanacakmış, hadi bakalım hayırlısı.

Hasan Perçin

[email protected]