15 Temmuz bir destandır. 251 şehidi ve 2196 gazisiyle bir Türk destanıdır.

15 Temmuz 2016 gecesi şehit, gazi ve mücahitlerin en önemli özelliği kalpleri gibi bilekleri de Allahü teala'ya teslim olmasıydı. Ellerinde sadece bayrakları vardı.

Hainlerin halka dağılın evlerinize gidin sözlerine “Biz şehid olmaya geldik” diye haykırmışlardı.
O gece meydanları dolduranların çoğu genç ve orta yaşta idi.

***

Bir asır öncesi Orta Doğu’da sınırları cetvelle çizen emperyalistler, şimdi 100 yıl sonra Orta Doğu’yu yeniden tasarımlamak istiyorlar. Orta Doğu’da güçlü bir İsrail görmek istiyorlar.

Bölgede en güçlü olan Türkiye’de bazı grupları, teşkilatları vesayet altına aldılar.
Son olaylarla da, ABD, AB ve NATO gerçek yüzünü gösterdi. ABD liderliğindeki Haçlı ve Siyonist ittifakı Gezi olaylarından başlayıp en son 15 Temmuz kalkışmasıyla (Türkiye’yi işgal hareketi) ile yıkamadılar. Sonrasında ekonomik silahı ile yıkmak istiyorlar ve çeşitli oyunlarla hainliklere devam ediyorlar.

***

15 Temmuz gecesi, İstiklal Marşı'nın kelime kelime, yeniden yazıldığı gecedir.

15 Temmuz, Dünyanın şer güçlerine ve işbirlikçilerine yaşattırılan hezimetin hikâyesidir.
15 Temmuz, Bu millet çok büyük bir millet, gençliğinin de çok büyük bir gençlik”olduğunun ispatıdır.
15 Temmuz, Konstantiyenin yeniden, bir daha fethidir.

….

15 Temmuz 2016 gecesi saat 22.00 sıralarında Türkiye’de olduğu gibi, ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara’nın ana caddelerinde tankların boy göstermesi,

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsünün (yeni adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü) tank ve askerî araçlarla trafiğe kapatılması,

Helikopter ve F-16’ların kentler üzerinde ses duvarını aşacak şekilde alçak uçuşlara başlamaları,

TRT Ankara stüdyolarına baskın düzenleyen darbeci askerlerin saat 00.13’te haber spikerine zorla bildiri okutmaları,
Ankara Emniyet Müdürlüğünün, Cumhurbaşkanlığı Köprülü Kavşağının, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin, TBMM'nin, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın, Havacılık Daire Başkanlığı’nın, TÜRKSAT tesislerinin bombalanması,

15 Temmuz gecesi ise “Yurtta Sulh Konseyi” adı altında alçakların yönetime el koyduklarını açıklamaları,
Ülke demokrasisinin meşru kurumlarına ve direnen masum halka açık ve kanlı bir saldırıya girişmeleri,
Örgütün maşası, kendini sözde MESİH(!) ilan ettirerek, ehlisünnet itikadının dışında, sapık fırkalarını, anlayışlarını yaymaya çalışmalarının esas gayesinin ana sebebi, (Bu bir darbe değil) iç savaş planıydı.
Amaç, anavatanı parçalama, Trakya ile Anadolu’yu ayırma, ülkeyi birkaç parçaya bölme projesiydi.
Bu arada etnik ve mezhep kimlikleri üzerinden iç savaş başlatıp milleti birbirine kırdırmak, Türkiye’yi Suriyeleştirmek ve paramparça etmekti. O anda emperyalist Devletler tamamıyla güney sınır boylarımızdaydı.
Bu günlerde sosyal medyada ve bazı ihanet şebekelerinin , o gece bir tiyatroydu diyen trollerin ve sapkın sapık kişilerin olduğunu da çok net görüyoruz. Bu da gösteriyor ki alçakların oyun ve intikam ateşleri devam ediyor!

***

Gazi Meclis'i, Külliye'yi bombalayanlar, Saraçhane'de Türk vatandaşlarıyla çatışanlar,
Millet adına emanet verilen uçakları, tankları ve silahlarını kendi insanına doğrultan ve hıyanetlik edenler elbette ki bizim ordumuz değildi. Asla Müslüman olamaz. Türk olamazlar.

O gece Batı'nın satılık askerleri vardı köprüde.
USA-ABD, İSRAİL, AB ve maşa FETÖ’nün sözde hava kuvvetleri bombaladı her yeri..
İngilizlerin yetiştirdiği “vehhabi sapık fırkasının”, İslam aleminde rakip gördüğü Türkiye’ye karşı bayraktarlığını yapan fitneci Suudi Arabistan'ın,
Birleşik Arap Emirlikleri'nin finansmanıyla yapıldı bu saldırı.

Ne mi oldu?
Hadisi şeriflerle övülen,
Yüce Türk Milletli kazandı.
Şimdi daha çok uyanık olacağız.
Onlar (USA-AB-İngiltere-FETÖ ve aveneleri) şimdilerde başımıza yeni sinsi çoraplar ördüğünü, örmeye başladıklarını hiç unutmadan diri kalacağız, kalmalıyız.
***

O gece,

Ama hiç kimsenin hesap edemediği bir olay gerçekleşti.
Milletimiz birkaç saat içinde vatan demokrasi ilkesinde birleşti. Türkiye’de yüzbinler sokaklara aktı. İnsanlar tanklara, kurşunlara karşı yürüdü.
Yaşlı, genç, kadın erkek yiğitler kurşunlara meydan okudu.

Darbeciler de, onları yöneten küresel aşağılık efendileri de şoktaydı.
Türk Halkı, kaderine bizzat el koydu. Darbe ve işgale karşı bir destan yazıldı.
O gece, yüz yılın mücadelesi birkaç saate sığdırıldı.
O gece bütün Türkiye’de; selalarla kendine gelen, ezanla dirilen,
Dualarla, evliyalarla, Allahüteala’nın dostlarıyla korunan bir millet vardı.

Fetö’ye bilmeden destek verenlerin de Allahüteala’ya tövbe ederek, milletten yana tavır almaları gereklidir. Çünkü her iki dünya da bunun çok ciddi vebali ve çetin hesabı vardır.
Nedenlerden biri de, her bir insanımızı ilgilendiren ve her insanımızın doğru olarak inanması gereken iman=itikad=akaid davasıdır.

***
BOLU’DA..
Bolu’da, 15 Temmuz Milli Birlik günü etkinlikleri kapsamında Bolu Valiliği ve BAİBÜ tarafından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonunda bir konferans düzenlendi.

Programa Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Ahmet Ocak’ın moderatörlüğünde, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muhittin Ataman, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haluk Alkan, Sakarya Üniversitesi’nden Bünyamin Bezci ve Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Balcı konuşmacı olarak katıldı.

Konferansta akademisyenler, 15 Temmuz hain darbe girişiminin parametreleri,

Türkiye’de darbelerin anatomisi ve 15 Temmuz ile 15 Temmuz ve dış politika gibi konularda katılımcılara bilgiler aktardılar.
Akademik olarak, 15 Temmuzu anlama adına nefis bir programdı.
Müthiş tespitler, halka sunuldu. İlgililere yürekten teşekkür ederiz.

***
OTUZ KUŞ ŞİİRİ
Şair Dursun Ali Erzincanlı, FETÖ vatan hainlerinin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel
Kuvvetler Komutanlığı'nda darbeci general Semih Terzi'yi alnından vurduktan sonra, 30
kurşunla şehit edilen Niğdeli Ömer Halisdemir için yazdığı duygu yüklü şiirindeki

OTUZ KUŞUN hikâyesini duymuşsunuzdur.

Küllerinden doğan Zümrüdü Anka Kuşu bir Efsanedir.. Otuz kuş ve otuz kurşun birbirini tam tamamlamaktadır.

Şiirin bir bölümünde yazılanları birlikte okuyalım,

Baba, ne oldu biliyor musun?
Peygamber efendimiz alınlarımızdan öptü.
Şehitlere dedi ki;

“Kardeşlerinizi tebrik edin,

Bunlar benim garip şehitlerimdir.

Çünkü sizler düşmanla savaşırken şehit oldunuz,

Onlar kardeş bildikleri hainlerle savaştı.

Sizlerin silahları vardı, Ama bunlar silahsızdı.

Sizler tanklarla savaştınız, Bunlarsa kendi tanklarının altında ezildi.

Sizler uçaklarla düşmanı bombalarken şehit oldunuz,

Ama bunlar kendi uçaklarından atılan bombalara göğüslerini siper etti.

Bunlar benim gariplerimdir. Tebrik edin kardeşlerinizi.”
***
Eğer darbe başarılı olsaydı, darbe sonrası planlarının hazır olduğu katliamlar, sanık ifadelerinden anlaşılacağı üzere hemen uygulanacaktı.
Günümüzde Ebu Cehilin mirasçısı olan, hortlayan torunlarının ve tayfasının zulmüne elhamdülillah, Allahüteala razı olmadı.
Kaderin de üzerinde bir kader tecelli etti.
***
Düşmanların asla uyumadıklarını bilerek,
Millet olarak bir ve diri kalarak
İlelebet.
Uyanık, bir, diri ve iri olalım.
15 Temmuz 2019 günü Bolu’da da,
Şehitlikte,
Yıldırım Beyazıt Camiinde,
Demokrasi meydanında buluşalım.
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için,
Yarın ölecekmiş gibi de Ahiret için çalışmaya devam edelim.
Vatan sevgisi imandandır.
Bu gün özgür, haysiyetli, kanla ödediğimiz demokrasi bedelini,
Hürmetle ve onur duyarak yüzyıllarca, gelecek kuşaklarımızla,
Yaşayalım ve yaşatalım.
Milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlu olsun.