İsrail ve İran arasındaki saldırılar varılan ateşkes anlaşmasının ardından sona erdi.
Ancak yaşananlara yönelik tartışmalar sürüyor.
Washington Post'a konuşan bazı kaynaklar ele geçirilen söz konusu istihbarat hakkında bilgi verdi.
Kaynaklar sinyal istihbaratı yöntemiyle ele geçirdikleri, özel olması amaçlanan iletişimde 'İran hükümet yetkililerinin Başkan Donald Trump tarafından emri verilen saldırıların neden bekledikleri kadar yıkıcı ve kapsamlı olmadığı konusunda aralarında tartıştıklarını' söyledi.
Gazete ayrıca ele geçirilen iletişimle ilgili ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi ile temasa geçip yorum istediklerini, bunun üzerine ofisten kıdemli bir istihbarat yetkilisinin kendilerine 'İranlıların yanlış olduğunu' söylediğini yazdı.
TOPLANAN VERİLERİN SINIRLAMALARI OLDUĞUNA İŞARET EDİLDİ
Haberde 'tek başına bir sinyal istihbaratı diliminin tam istihbarat resmini yansıtmadığını' belirten söz konusu yetkilinin, "İsimsiz İranlılar arasındaki tek bir telefon görüşmesi, birden fazla kaynak ve yöntemle toplanarak dikkate alınan istihbarat değerlendirmeleriyle aynı şey değildir" dediği aktarıldı.
'Sinyal istihbaratı' olarak bilinen, telefon, e-posta ve diğer elektronik iletişimlerden bilgi toplamanın ABD casusluk teşkilatlarının en güçlü araçlarından biri ancak bu yöntemle toplanan verilerin sınırlamaları olduğuna işaret edilen haberde bazen sinyal istihbaratında duyulan konuşma bölümlerinin bağlamından yoksun kaldığı ve olayların daha eksiksiz bir resmi için diğer bilgilerle eşleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
"ABD'NİN İRAN'A SALDIRILARININ SONUÇLARIYLA İLGİLİ TARTIŞMALAR
İsrail'in 13 Haziran'da İran'a yönelik başlayan saldırılarına ABD de 22 Haziran'da İran'ın Fordo, İsfahan ve Natanz'daki nükleer tesislerine B-2 bombardıman uçakları ile düzenlediği hava saldırılarıyla katılmıştı.
Trump, ABD uçaklarının saldırıları sonucu İran’ın nükleer kapasitesinin 'yerle bir edildiğini' savunmuştu.
Ancak ilk önce CNN olmak üzere ABD'deki bazı medya kuruluşları ele geçirilen ön raporlara dayanarak ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının Tahran yönetiminin nükleer programının 'temel bileşenlerini yok etmediği', çalışmaları yalnızca 'birkaç ay geriye götürmüş olabileceği' yönünde değerlendirmelere yer vermişti.
Trump yönetimi raporu haberleştiren medya kuruluşlarına sert eleştiriler yöneltirken FBI, sızmayla ilgili inceleme başlattığı açıklanmıştı.