Yüz yüze eğitim olmalı mı olmamalı mı yeni gündem konumuz bu... Bir yandan her türlü sosyal mekanın açık olmasını dillendirip, okullarında açılmasını isteyen kesim diğer yandan okulların bulaş riskini daha da arttıracağını düşünen kesim olarak insanlar ikiye bölünmüş durumdalar. Şüphesiz yüz yüze eğitimin önemi tartışılmaz. Eğitimin yanı sıra okul, öğrencilerin sosyal becerilerinin arkadaşlık ilişkilerini geliştiren yerdir. Televizyona ve bilgisayara sahip olmayan yüzlerce aile var bu ailelerin çocukları eğitime nasıl ulaşacak, çalışan annelerin çocuklarına nasıl bakacağı ayrı bir sorun kısacası tam bir sorunlar zincirlemesi. Bu konu üzerinde bir düzen oluşturmak şart... Şuan nasıl bir nesil yetiştiriyoruz, gelecekte bizi ne bekliyor kimse bilmiyorum. Bir nesli kaybediyor gibiyiz…

Yeni normal hayatımıza altı aydır bir düzen oluşturamadığımız çok aşikar… Bu süreç uzadıkça geleceğimizden, eğitimimizden, ekonomimizden kaybediyoruz. Hepimiz hasarlar aldık, büyüklü küçüklü problemler yaşadık. Eğitim bu sürecin en başında çözülmesi gereken bir durum. Kısa süreli bir hasardan daha fazlası tabi görmek istediğimiz sürece… Eğitim bir ülkenin geleceğini belirleyen en baş etkenlerden biri… Bütün dünya bu durumu yaşıyor olsak bile eğitim konusunda en az hassasiyet gösteren ülkeyiz. Bu kadar ay geçmesine rağmen hala bir ilerleme gösteremedik. Ekonomiyi düşünerek attığımız adımları, aldığımız kararları biraz olsun eğitim konusunda da gösterebilecek miyiz? Baktığımız da bir şekilde alınan önlemler kişiye göre doğru veya yanlış olarak değişmekte. Kim kapsamlı olarak düşüyor, her yönüyle görüp kararlar alıyor?

Uzaktan eğitim de ne kadar başarılıyız? Öğrencilere uzaktan eğitim fayda sağlıyor mu? Bu süreç bittikten sonra ki yıllarda ne gibi sorunlar çıkacak? Ne kadar eksik, ne kadar geri de kaldık? Bir çok sorular var kafamız da… Tatmin edici hiçbir cevap alamadık. Sürekli olumlu açıklamalar duyup, yaşadıklarımızdan olumlu bir yan göremiyoruz. Endişelerimiz her geçen gün artıyor.

Bizde elimizden geleni yapmalı bu süreci geleceğimiz olan gençlerin en hasarsız şekilde atlatması için uğraşmalıyız. Bu kötü günler geride kalacak miniklerimiz, gençlerimiz ömürlerinin en güzel anılarını oluşturacak sınıflarına döneceklerdir. Eğitim önce evde başlar sonra okulda devam eder. Yüz yüze öğrenilenler hiçbir zaman eş değer olmaz bir ekrandan dinlenenlerle… Sınıfta öğretmen öğrencilerini bir şekilde kontrol altında tutabilirlerken bir ekranın karşısında bir öğrenci o dersi ne kadar sağlıklı anlayabilecek? Nereye baksak zor bir durumdayız. Süreç uzadıkça kayıplarımız artıyor. Ya bu süreci kısaltmak için elimizden geleni yapmalı ya da bu süreçte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Tekrar başa dönmemek için hepimiz bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Attığımız her adım bu süreçte bizim için önemli, bir gün ileri veya bir gün geri atabilir bizi…