Tarih kitabının bir sayfasında,

Sütçü İmam'ın Maraşlı kadınların çarşafını açmaya kalkan Fransızları vurduğu kahramanlık olarak anlatılırken,

Başka bir sayfasında kadınların çarşafını açınca uygar olduğumuz yazıyor.

Asıl soru şu Fransa mı bizi işgal etti.!

Yoksa biz mi Fransız olduk?

31 Ekim 1919.!

Fransız işgal kuvvetlerine Maraş'ta ilk kurşunun sıkıldığı gündür.

Sütçü İmam tabancasındaki tüm kurşunları işgal güçlerinin üzerine boşaltmış,

O yerde, o mahalde kurtuluş hareketinin öncüsü olmuştur.

İlk kurşunun sıkıldığı günden bu yana tam 100 yıl geçmiş.

Bir asır.!!

Dile kolay.

Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere,

Yurdumuzun kurtuluşunda kahramanlık destanı yazan tüm yiğitleri, Sütçü İmamı rahmetle anıyorum.

XXX

31 Ekim 2019 günü futbolumuz.com

"Skandal kıyafet" manşetli bir haber yaptı.

Haberde;

Osman Özköylü için "Kulübünün değil Fransa Futbol Federasyonunun eşofmanı ile çıkarak bir ilke imza attı"

"Ulusal medyada ve sanal ortamda hızla yayılan resim bir anda spor gündemine düştü."

"Sıkıntılı günler geçiren Boluspor ve Ülkemizin dış ülkelerin baskıları bazında milli beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde böyle polemiğe açık bir kıyafetle kameraların karşısına geçmek ne kadar doğru olur sizlerin takdirine bırakıyoruz." denildi.

Sonra aynı gazete;

Anlaşmalı olduğu firma eşofmanlarını neden giymediğini de sorarak hassas bir konuya parmak bastı.

XXX

Fransa'nın Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı kınayan karara imza atması,

Fransa Büyükelçisinin derhal Dışişleri Bakanlığına çağrılması.

Ülke gündemini meşgul ederken.!!

Boluspor T.D.'ü Osman Özköylü'nün FFF (Fransa Futbol Takımı) logolu eşofmanla basın toplantısına çıkması doğrusu benim tarafımdan da anlaşılamadı.

Bu hareket,

İyi niyetli olamaya da heves etsek;

Tesadüf algılarımızı, henüz cevabı verilmemiş sorularımızı kurcaladı.

Şimdi son olarak söylüyor ve tavrımı net olarak ortaya koyuyorum.

Kurumsal Boluspor logo'sunu dikkate alınmadığını, önemsenmediğini üzülerek farkına vardım.

Arma konusunun "fark etmez" derecesinde sahipsiz kaldığını gördüm.

Defalarca yazmama, uyarmama, işin önemini, izah etmeye çalışmama rağmen "KÖTÜ ADAM" olmamıza galiba az kaldı.

Bu "arma meselesini yazmak" ile "bölücülük yapmak" arasında bir fark kalmayacağını hissetmeye başladım.

Vakıa;

"İbrahim bak bak"a kadar varmış olmasından mutsuz ve kırgınım.

Bu gidişle; iş bk'a saracak.

XXX

Sormadan edemiyorum.

O gün; itibariyle.!

Hadi armaya taktın.

Boluspor forması eşofmanı anarok'ı bazı hallerde (özellikle karşılaşma ve basın toplantılarında) giymekte imtina ediyorsun.

Hadi malzemeciler hazır etmedi.

Hadi tedarikçi yetiştiremedi.

Hadi yönetimin tavrını, tavsiyesini, duruşunu, konumunu bilen yok.

O halde.!!

O.Özköylü FFF (Fransa Futbol Federasyonu) sticker logolu eşofman giyerek ne demek istedi.

Hoca, FFF (2018-2016 yılları nike ile anlaşmalı) armalı logo ile neyi işaret etti.

Subliminal mesajla ben horoz'um mu demek istedi.

O.Özköylü'nin bizim bilmediğimiz ama kendisini bağlayan reklam vs. anlaşması mı var.

Süper ligdeki hocalar takabilir ben takmam; ben profesyonelim bu işler beni bağlamaz mı der.

Antrenman sahası Boluspor'un çekim alanı.

Diğer tüm alanlar benim mi der.

31 Ekim 2019 neden özellikle FFF logolu eşofman.

Hoca Boluspor armalı forma veya eşofmanla maçlara ve basın toplantılarına neden katılmıyor.

Bunların hepsinin bir cevabı olmalı.

Ve Fakat

Bakıyorum da arma kimsenin umurunda değil.

Duyarsız ve konuya fransızlar çoğunlukta.

Bunu sosyal medyadan paylaşımlardan yorum ve beğenilerden görebiliyorum.

Benimle aynı fikirde olanlara, hassasiyet gösterenlere ise ayrı ayrı teşekkür ediyorum

Geçen haftalarda köşe yazımda yazdım.

Arma yok'sa ben de yok'um.

Boluspor mühim.

Boluspor arması, o daha mühim.

Arma ve Boluspor sevgimizi; iki maç kazanınca sarhoş olup unutanlardan değiliz.

Gerekirse susar, şerbetimizi içer,

Tek,

Boluspor zarar görmesin diye kalemimi kırarım.

Yani..

Yanisi şu.!!!

Benim için futbol

The End