Çok gerilere gitmeye gerek yok.

Mevzu yakın tarih.

M.Ö. değil..

Milattan sonra!

2019’un 26 Şubat’ı.

Akşam saatleri..

Saat 20.00.

Hikayenin tamam olmasına neredeyse, bir saat kırk beş dakika var.

2018-2019 sezonu ve Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final karşılaşması başlamak üzere.

Ümraniyespor evinde;

Süper Ligin dört büyüğünden biri ve ligin an itibariyle dördüncüsü Trabzonspor ile karşı karşıya gelecek.

Trabzonspor’da Teknik Direktör Ünal Karaman

Kalede;

Uğurcan Çakır var.

Defans dörtlüsü;

Kamil Ahmet Çörekçi, Hüseyin Türkmen, Majid Hosseini, Filip Novak..

Orta Saha;

Jose Sosa, Yusuf Yazıcı, Abdulkadir Parmak..

Forvet hattı;

Calep Ansah Ekuban, Hogo Rodallega Martinez ve Antony Nnaduzor Nwakaeme.

Eksik gedik yok; fazlası var.

Trabzonspor şampiyonluğa oynuyor. Kadro bu şekilde kurulmuş vaziyette.

Her mevkide kalburüstü oyuncular.

Çoşkun Özarı Hoca’nın 17 yaşında Türk futboluna kazandırdığı, Ünal Karaman Trabzon’un gelmiş geçmiş en ağır abilerden biri.

Ümraniyespor’un kalesinde, Boluspor ile mazisi olan Burak Öğür var.

Ümraniyespor’un teknik kulübesini, Ağrı’da öğretmen olduğum yıllarda doğan Ahmet Taşyürek almış.

O akşam; şubatın’26 sında

Ümraniye 35. Dakikada 1-0 yenik düşmesine rağmen karşılaşmayı 3-1 kazandı..

Ünal Karaman’ın ve Trabzonlu futbolcuların ezik halini,

Ahmet Taşyürek’in galibiyet gollerine buz gibi duruşunu,

Ümraniyeli futbolcuların coşkusunu görmüş biri olarak!!!

Hazır gündem oluşmuş, Ahmet Taşyürek Boluspor’a hoca olmuş..

Durur muyum!

Durmam!

Gördüğümü yazarım!

Ümraniyespor’un beraberlik ve galibiyet gollerine “taşyürekli” davranan Ahmet Taşyürek Hoca.

Meğer.,

Soyadı gibi bir adam değilmiş.

Ben vücut dilinden iyi anlarım..

Öyle böyle değil anlarım

Nasıl anlarım; o da ben de kalsın.!!

Ahmet Taşyürek..

Hiç öyle Taşyürek’li biri değil

Kum,

Çakıl,

Tuğla,

Beton,

Yufka yürekli de değil.

İleride ne olduğunu hep birlikte göreceğiz.

Adamın bir felsefesi, bir inancı ve futbol anlayışı var.

Ben sevdim.

Ve ben hep böyle yaparım.

Önce över; sonra döverim.

Ve Fakat..

Bu çocuğu gerçekten sevdim.

Ümraniye Trabzonspor karşılaşmasından sonraki; röportajını hatırlıyorum.

Hoca; sonunda işi duygusala bağlamış; röportajı bitiremeden ekran önünden ayrılmıştı.

Galibiyetin coşkusunu yaşayamadı; amma sevincini öyle bir yerden örnekledi ki.

Galibiyeti ve tüm yaşananları bir o kadar güzel özetleyivermişti.

Boluspor’un yeni teknik direktörü, Ahmet Taşyürek.

Hem centilmen,

Hem yürekli,

Hem duygusal,

Hem hırçın,

Hem mahcup,

Hem beyefendi.

Ama asla Taşyürek’li değil.

Kazandığı ve sonuna kadar hak ettiği bir karşılaşmanın ardından Trabzonspor’u bileğimizin hakkı ile yendik demedi.

Farklı galibiyetin menüsünden beslenmeye tevessül bile etmedi.

Nefsine hakim olmasını, iştahına gem vurmasını bildi.

Ahmet Taşyürek; mahcup bir teknik direktör.

Kalbi futbol atıyor, damarlarından insan akıyor.

Trabzonspor’u ve Ünal Karaman’ı farklı yendiği maçtan sonra söyledikleri hala kulağımda..

Açıklamasına sabır, şükür ve felsefi bir boyut katarak, şöyle demişti.

“Maçla ilgili çok fazla bir şey söyleme hakkım yok”

“Beş tane playoff kaybettim”

“Çok acılar, çok sıkıntılar, çok üzgün şeyler yaşadım”

“Bakıyorum bu sene bir sürü güzellikler yaşıyoruz”

“Ne mutlu”

Çeyrek Final Karşılaşmasından sonra;

Galibiyet sevincini Ali Şeriati’nin eşi Puran Şeriati’ye; söylediği cümlelerle özetlemesine ve Rabbine şükretmesine bayılmıştım..

“Allah’ım seni bana vererek, bana vermedikleri her şeyi telafi etmiştir.”

Bir galibiyeti bu kadar güzel, bu kadar hisli, bu kadar mahzun/mahcup, bu kadar ağırbaşlı kutlayan birini görmedim desem yalan olmaz.

Bu genç hocayı övüyorum.

Varsın beni ileride utandıracak olsun.

Olsun!

Varsın beni; böyle insanlar utandırsın.

Varsın!!!

Adı Taşyürek olsun.

Ama bu adamlar,

İnanç ve felsefe yüklü, mahzun adamlar,

Yeter ki mahcup olmasınlar.

O diil de!

Ahmet,

Taşyürek miş.

Geçiniz.

Mahzun, mahcup, üzgün, öfkeli ama asla Taşyürekli değil.