‘Sandıklarım, sandıklarım’ diyor Osman Öztunç bir şarkısında.
‘Açılsın sandıklarım’ diyor

Ve

Ekliyor;
‘Hayvandan beter çıktı
İnsandı sandıklarım’

Hakikaten de hayvandan beter çıkmıştı 12 Eylül’ü tezgâhlayanlar.

***

Ne yapmıştı Ülkücüler?

Askere, polise kurşun mu sıkmışlar, vatana millete, bayrağa yan bakıp, Lenin’e Stalin’e destanlar mı yazmışlardı?

Yoksa

Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini mi yakmışlar, Oğuzhan’ın Alparslan’ın, Fatih’in resimlerini duvarlardan indirip, ayaklar altına mı atmışlardı?

Veya

Mao’nun resmini mi taşımışlardı?

***
Ama o kara Eylül var ya, kahpe Eylül

Ayırmadı…

"Ne ABD, ne komünist Rusya, Ne Kızıl Çin! Her şey Türk tarafından, Türk'e göre Türk için!" diyen

Ve

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında duran Ülkücüleri, Yusufiyelere, idam sehpalarına yolladı.

Ama

O ülkücüler ki; ezilmediler, büzülmediler, hak hakikat, devlet millet ve bayrak yolundan son anlarına kadar ayrılmadılar.

Cellatlarından helallik isteyerek, vakur bir şekilde darağacına çıktılar.

***

O Ülkücülerin her biri ayrı bir hikâyedir, ayrı bir destan

Ve

Ankara Ulucanlar Cezaevi’nin bahçesinde idam edilen Ali Bülent Orkan…

Ve

Aşağıdaki satırlar ise Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'na yazdığı mektuptan…

"Selamünaleyküm başkanım, ben ALİ.

Çok sevinçliyim.

Aldığım idam cezası 1 hafta ertelendi.

Ben 1 hafta sonra öleceğim diye sevinmiyorum. Hatim indiriyordum yarım kalmıştı. Onu tamamlamaya fırsat kazandım ona sevindim.

Benden ve benim gibilerden Yasin-i Şerif’i esirgemeyin.

Kaza oruçlarım vardı bitirdim sanıyorum aklım pek yerinde değil, belki Yasinleriniz bana şefaatçi olur."

***

İdam sehpasında Ali’ye sorarlar;

‘Bir isteğin var mı?’

Cevap?

‘VATAN SAĞ OLSUN’

Şu iman dolu satırları okuyup da duygulanmamak mümkün mü?

***

‘Bu kutlu yolda, bir can değil, binlerce can feda olsun’ diyen Tanrı Dağı’nın Bozkurtları, Vey Kıyısının Kürşat’ları, bu ülkenin gerçek sevdalıları!

Ne sizi unuttuk, ne o günleri.

Ne de kahpe Eylülleri…

12.09.2021

Muharrem Demirel