Geçtiğimiz bayramlarda da kurşundan şeker yemişti Filistinli çocuklar, bu bayramda da…

Sade onlar mı?

Irak’ta ki, Suriye’de ki çocuklarda…

Aslında, tüm İslam Coğrafyasında bulunan çocuklar bayram nedir bilmiyorlar, şekerin tadına varamıyorlar.

Çünkü

Cahiliyetin hâkim olduğu bu büyük coğrafyada, şeker yerine, her daim bombalar hediye edilen bir dinin mensupları bu çocuklar.

Ve

“Bayram gelmiş neyimize / Kan damlar yüreğimize.” Türküsü ile büyüyorlar.

***

İşgalci İsrail, Ramazan, bayram dinlemedi; Dünyanın gözünün içine baka baka Mescid-i Aksa’ da kan akıttı.

Hala akıtıyor da…

Irak ağlıyor, Doğu Türkistan Çin mezalimi altında inim inim inliyor.

İslam Âleminin gözyaşı hiç dinmiyor

Kısacası;

İslam Coğrafyasının hemen hemen tamamı, kan ve kargaşa dünyası.

***

Ey güzel Allah’ım!

Ne seni anlayabildik, ne de kitabını…

Ne de ’ Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdim’ dediğin, Peygamber Efendimizin hitaplarını.

Müslüman olmayı; sırf kendi cennetimizi kazanmak için namaz kılmak, oruç tutmakla sınırlı sandık.

‘Kader’ dedik, anlamadık, anlatamadık; arkasına sığındık.

İslam Dininin İLMİN ta kendisi olduğunu hatırlamadık; her kapıyı açan o İLMİN ANAHTARLARINI ise bozulmuş dinlerin temsilcilerine bıraktık.

***

Bıraktığımız içindir ki, asırlardır İslam ülkeleri bozulmuş dinlerin temsilcilerinin elinde kukla.

Her gün bir coğrafyasında küffarın icadı olan silahlar patlamakta; bombalar, Müslümanların üzerine yağmakta…

Bizler ise kuru kuruya sadece ‘ALLAHÜEKBER’ diyor, bol bol dua edip, kan dökücüleri lanetliyor

Ve

Gıyabi cenaze namazları kılıyoruz.

***

Affet diyeceğim de…

Yahudilik ve Hristiyanlık dinlerinin peygamberlere indiği şekliyle muhafaza edilemediği, bozulduğu geliyor aklıma.

Sonra da…

‘Allah katında tek din İslam’dır.’ (Al-i İmran süresi 19)

Ve

‘ ALLAH kullarına ZULÜM etmez, haksızlık etmez.

Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen BOZUK düşünceleri, ÇİRKİN işleri ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar’ (Nahl 33) ayetleri…

Ve de

O İslam’ın içindeki DEĞERLERİ anlayamayan, yaşayamayan, peygamber efendimizin ümmetinin acıklı hali.

‘Affet’ diyemiyoruz işte.

Utanıyoruz…

Ama

Bu utancımıza rağmen, senden başka sığınacak yerimiz de yok.

***

Ya Rabbi!

İslam Âleminde bulunan devletler, tespihin taneleri; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise, bu tanelerin imamesi…

Tanelere tekrar sahip çıkabilmemiz için, 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde milli bir hareketle başlayan

Ve

29 Ekim 1923 tarihinde yeniden kurulan imameyi; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ koru!

NURLU yolundan,

AKIL dan

Ve de

İLMİN ışığından uzaklaştırma.

18.05.2021

Muharrem Demirel