Sizleri bilmem…

Ama

Kendi adıma, ülkemizde yapılan siyasetten memnun değilim efendim.

Çünkü

Siyaset ile uzaktan yakından alakası olmayan bu siyasi anlayış; kişilik, karakter, şahsiyet demedi, başta İNANÇ değerlerimiz olmak üzere, hayata dair tüm yargılarımızı darmadağın etti.

Hepimizi kirletti…

***

Hâlbuki bizler, hakkı, hukuku, adaleti en önde tutan yüce bir DİNİN ve bu yüce bir MİLLETİN temsilcileri idik.

Dünya düşüncelerimiz aynı olmasa bile, yine de birbirimizi sayar, sevgimizi birbirimizden eksik etmez idik.

Ama

Bu kirli siyasi anlayış; bizleri kutuplaştırdı, parçaladı

Ve

Nihayetinde de, birbirimizden nefret eder hale geldik.

***

Temiz bir toplum yaratmanın yolu temiz siyasetten geçer.

Ama

Ülkemizde yapılan siyaset bana göre temiz değil.

Çünkü

Ülkemizde yapılan siyaset, iktidarı, ülkemizi yönetmenin aracı olarak görmekten ziyade, kazanılmış ganimet gibi görüyor.

Devlet kurumlarını, belediyeleri ise bu paylaşımın aracı gibi görüp, kendisi gibi düşünenler ile dolduruyor, insanları bölüyor, parçalıyor, kin ve nefret tohumları ekiyor.

Ve

Ne yazık ki bu anlayış, siyasi parti yandaşlarına

Ve de

Oradan da giderek topluma yayılıyor, çürümeye, kirlenmeye yol açıyor.

***

Geçtiğimiz hafta Cuma Hutbesinde TÖVBE konusu işlendi. Tabaklar Camii İmam Hatibi İsmail Bozoğlu minber de, “Ey müminler, hep birlikte Allah’a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! (Nur Suresi 31. Ayet) derken

Ve

Günahlarımızdan kurtuluşumuz ve bağışlanmamız için ‘…Kalbimizi kaplayan kin, haset, kibir, bencillik gibi kötü hasletler için tövbe edelim…’ sözleri ile desteklerken acı acı güldüm.

Ve de

‘Yüce Rabbimin kapısı, bizler gibi sorumluluğu az insanların tövbesi için açık,

Ama

Bu kapı, bir şehri, bir ülkeyi yönetenler için de kolay kolay açık olur mu ki?’ dedim, kendi kendime.

***

Günümüzde yapılan siyaset, siyasetçilerimize olan güvenimizi sarsmasına rağmen, yine de onlara ihtiyacımız var.

Lakin…

Temiz siyaset yapmayanların, yenilenmeleri ve tertemiz bir başlangıç yapabilmeleri, sözlerinin tekrar dinlenir, görüşlerinin itibar görmeleri, güven kazanmaları için, önce kırklanmaları gerek.

Hem de yedi ayrı hamamda…

Ve

Kırk tas suyla!

Yoksa

Cuma hutbesinin sonunda İsmail Bozoğlu hocamın, okuduğu ve bizlere de tekrar ettirdiği tövbe, temiz siyaset yapmayanların affı için yeterli olmaz gibi geliyor bana.

***

Dedik ya, siyasetçilerimizin kırklanmaları gerek efendim.

Bedenlerini baştan aşağıya yıkadıktan, Eüzü besmele çekip niyetlendikten

Ve

‘Bir’ diyerek başladıkları, kırka gelinceye kadar döktükleri her tas su; dini, milli, insani vicdani, ahlaki değerlerimize önem vermeyerek,

Bu güzel vatanın geri kalmasına, her türlü güzelliği hak eden bu vatanın insanlarının, insanca yaşamalarına engel olan veballerinin affı üzerine olsun.

***

Katmer katmer olmuş kirlerden de temizlenirlerse, ancak o zaman onlara itibar eder, tekrar güveniriz.

Yoksa o tonra tutmuş düşünceler ile ‘ŞÖYLE UÇUYORUZ, BÖYLE ŞAHLANIYORUZ’ diyerek, kırk gün kırk satır ÖVÜNSELER de hava

Veya

Kırk gün kırk satır ‘BATIYORUZ, ÇÖKÜYORUZ’ diyerek SÖVSELER de hava…

Dedik ya, tövbe etmeleri gerek efendim; İHLAS la,

Hem yedi ayrı HAMAM da,

Hem de kırk TAS SUYLA…

13.01. 2022

Muharrem Demirel