Lösemi tedavisi gören Sude Turgut’un annesi Meral Turgut, kendilerine sunulan imkânları anlatırken; “Biz LÖSEV hastanesinde tedavi gördük. Hastaya, hastanede pijamasından tutunda çorabına kadar, biz hastaneye girdiğimizde cüzdanımızı bile evimize bıraktık. Kanser ilaçları, hani bize hiç demediler, reçete verip de gidin bunu eczaneden alın. Biz evimize çıkarken de ilaçlarımızı steril bir şekilde bize teslim ettiler. Kan lazım olduğunda, çocuğunuza şu kan lazım gidip arayın demediler. Bize bile sormadan, getirdiler kanı taktılar. Gece tedavi sürerken, benim çocuğum ateşliyken ve ben başında beklerken LÖSEV’in doktorları ve hemşireleri sen uyuyacaksın, biz bakacağız, o bizim görevimiz dediler.”diye belirtti.

LÖSEV’in kendilerine katkılarının bununla da sınırlı olmadığını belirten Meral Turgut konuşmasının devamında; “Bunun dışında 10 ay boyunca bizim hesabımıza gelip giderken, destek olabilmek için maddi olarak para yardımında bulundular. Tedavimiz bitti şimdi kolejinde ücretsiz 15’er kişilik sınıflarda, steril bir ortamda, onlara uygun bir şekilde tedavi alıyorlar. Kitabından, kalemine, kıyafetinden, yemeğine kadar tamamen hepsi ücretsiz.. Kolej bitti lise bitti, bitti mi diyorsunuz? Bitmedi, üniversite öğrencilerine de burs veriyorlar. Üniversite bittikten sonra iş imkânı sağlıyorlar. Yani yardımları bitmiyor. Birde Lösemili Çocuklar Köyümüz var. Normalde Ankara’ya gelen hastalar tedavi görüyorlar. 3-5 günlüğüne evinize gidin tedaviye ara verildi deniliyor. Gidemeyen hastalarımız için LÖSEV Köyünde ücretsiz konaklıyorlar. Ayrıca belirtmek istediğim bir konu ise kapı kapı dolaşıp para isteyenlere insanlarımız kesinlikle inanmasın ve vermesin. LÖSEV’e bağışlar sadece banka yoluyla yapılıyor.”diye anlattı.

Tedavi görerek iyileşmiş olan Ayfer Apaydın; “Ben iyileşmiş bir hasta olarak, LÖSEV’le tanışıp, gidip gelmeye başladıktan sonra hastalığı düşünmeyip, hastalık düşünerek evde zaman geçirmeyip, o saçsız kafamla, başkaları çocuğunu görünce benden kaçırıyor, maskeyi görünce mikrop bulaşır sanarak tedirgin oluyorlar diye, bana en yakın yer LÖSEV’dir, ailemin diğer parçası diye oraya gidip geliyorum. Şunu gördüm, şunu fark ettim, o kadar adilane bir çalışma var ki her devlet kurumları yardım paketi hazırlar ama hijyen paketi hiçbir zaman kimse hazırlamaz. Tedavi sürecinde hijyen paketleri ayrı, gıda paketleri ihtiyaca binaen ayrı eve ulaştırılıyor. İstemeden geldi benim evime. 9 kilo et, tek tek ayrılmış şekilde, özel olarak geldi, hastanede yatarken, talep etmediğim halde. Ramazan paketi geldi. Bugüne kadar Ramazan paketinin içinden zeytinyağından tutun, markalı salçasından tutun, göstermelik değil, her şey özel, hijyenik olarak geldi. Ben ilk defa gördüğümde şok oldum. Dedim ki ‘Böyle mi oluyor ramazan paketi?’ Zeytinyağı hangi pakette bulursunuz?”diye belirterek devam etti.

Lösemili çocukların normal okullarda okumasının sakıncalarından bahseden, kendiside bir dönem öğretmenlik yapmış olan Ayfer Apaydın; “Karma okula gittiği zaman, o çocuğu ölüme terk etmiş olursunuz. Kaptığı enfeksiyon ve mikroptan ölür. Yani sonucu ölümdür, yetişkinde aynı şekilde. O okulda hasta olan çocukların sınıfları ayrıdır, hepsi hijyendir, onlara sunulan yemeklerde hijyendir. Onlara özel gıdalar hazırlanır. Kırmızı et aşırı derecede bizlerin tüketmesi gereken bir gıdadır. Bu hastalık zengin hastalığıdır. Bu noktada sizler ve toplum, gönüllü arkadaşlar iyi niyetiyle 3’er, 5’er lira ya da 1 lira gibi bir meblağ veriyorsa, ben şuna tanık oldum, o meblağ yerini buluyor. LÖSEV’de güzel olan bir kural var, veren el ile alan eli kimse bilmiyor.”diye anlattı.

2013 doğumlu aynı zamanda Down Sendromlu ve lösemi hastası İlkcan Sevgi’nin babası Hüseyin Sevgi; “Oğluma 2017 tarihinde Lösemi All tanısı konuldu. Oğlum 29 ay boyunca kanserle mücadele ediyor ve sağlığına kavuştu. Benim özgüvenim çok düşüktü vakfa ve hastaneye geldiğimde. Onlar sayesinde çok yükseldi. Bende bizim yanımızda olan LÖSEV’in hep yanında olacağım. Diğer çocuklar için çalışmayı, bir şeyler üretip, destek vermeyi sürdürüyorum ve ömrüm, gücüm yettiğince de onlar için çalışmaya devam edeceğim.”diye ifade etti.

Devam edecek…