Bir sobalı evin kokusunu bilmeden, onun üstünde pişen kestanenin tadına varmadan, küllerinin içinde patatesleri pişirip ev usulü bir kumpir yemeden büyüyorlar. En kötüsü de eve çamurlu gelemiyorlar. Çamura bulaşacakları bir toprak parçası bile bulamıyorlar. Mahalle arkadaşları olmuyor. O teyzelerin devamlı homurdanan hallerine gülüp, onları daha çok kızdıramıyorlar.

Yoğun bir dönemden çıkan çocuklarınız şuan tatil havasına girdiler bile… Tabi notlar bazılarını üzecek bazılarını mutlu edecek. Bazı çocuklar çalışma planları yapacak zayıf gelen notlarına karşı tabi bu çalışma planlarına ne kadar uyulacak bilinmez. Karne günü birkaç kırık barındıran karneler, ailelerin çocuklarını yaşıtları ile kıyaslamaları duygusal açıdan çocukları çok etkiliyor. Çocuklar sadece karne notu ile değerlendirilmemeli, başka yeteneklerini de keşfetmeli ve ona göre yönlendirilmeliler. Onlara ne olursa olsun sarılın, hep yanında destek olacağınızı hissettirin.

Tabi bunlarla birlikte yine sosyal medyayı saran derslerle ilgilenmek yerine zekasını başka yönlerde kullanan öğrencilerimizin biraz düşündüren biraz güldüren esprileri;

Karne günü eve 3 kişi geliyoruz. Ben , Yusuf , Yusuf

Karneler verilirken sanki mühendis oluyorum.

Okulda Karne evde Darbe var!

Ben karneyi alırım, Babam beni bırakır.

Karnemi anneme verdim bu senin notların dedim.

Aldım karnemi kapattım okul defterimi…

Karne günü geldi çattı, artık dünyadan demir almalı

Takdir teşekkür palavra karne al hayatını yaşa

Karne mi dedin bilmiyorum ben görmedim

Karne karne dedin başımın etini yedin al sana karne kızma sakın bana anne

Karneleri aldık ayvaları yemeye geldi sıra

Ben karnemi okulda sular kesildiği için alamadım

Bir karne almışım, daha ondan sonra hiç alamadım

Karneleri aldık gözler mor dolaşmaya başladık