Boluspor Kulübü'nün Hukuk Danışmanı ve Basın Sözcüsü Ahmet Ufuk Güler, Bolu kamuoyu tarafından merakla beklenen konular hakkında Bolu Takip Gazetesi Spor Müdürü Fahri Gündüz'e özel açıklamalarda bulundu. Sezon başında kulübün elde ettiği reklam gelirlerinde, kulüp içerisinde yapılan değişikliklere, banka borçlarından, işten çıkartılan personel konularında açıklamalarda bulunan Güler, Hakan Arslan içinde futboldan 6 ay men cezası talebinde bulunduklarını sözlerine ekledi.

Boluspor Kulübü'nün Hukuk Danışmanı ve Basın Sözcüsü Ahmet Ufuk Güler, Bolu Takip Gazetesi Spor Müdürü Fahri Gündüz'e özel açıklamalarda bulundu. Güler tarafından yapılan açıklamalar şu şekilde;

“İLK DEFA REKLAM VEREN ESNAF SAYISININ FAZLA OLMASI SEVİNDİRİCİ”

Bu sezon Boluspor kulübü olarak senet ve çek olarak verilen taahhütler şeklinde 1 milyon 500 bin lira civarın da bir gelir oldu. Geçmiş yıllara nazaran bakacak olursak verilen destek sayısı bu sezon daha az olarak görünüyor. Esnafımız neden bu yıl takımımıza beklenen reklam desteğini vermedi, nedenini henüz bilemiyoruz. Ancak bu yıl kulübümüze ilk defa reklam veren esnaflarda olduğunu da görüyoruz. İlk defa reklam veren esnaf sayısının fazla olması gelecek yıllar için sevindirici. Tabi takımımızın alacağı başarılı sonuçlar sonrası, reklam gelirlerimizde artacaktır. Sezon başlamasına rağmen reklam çalışmalarımız devam ediyor. Savaş Abak başkanlığında bir reklam komitesi oluşturuldu. Hatta komiteye de bağlı kalınmadı, yönetimin içinde olan herkes bu çalışmada yer aldı. Belirlenen isimler ziyaret edildi, edilmeye de devam ediyor.

“BÜYÜK FİRMALARDAN DA TALEPLERİMİZ OLDU, ONLARINDA DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Yönetimin şehir dışında iş yaptığı kişilerden bile reklamlar alındı. Kulübümüze katkı yapmaya çalışıldı. Savaş Abak, bizzat bu reklam görüşmelerinde bulundu. Oluşturulan komisyon haricinde büyük firmalara kendisi gitti. Mengen, Göynük, Gerede'ye bizzat giderek reklam çalışmaların da bulundu. Diğer arkadaşlara da sıkıştığınız konularda bana haber verin diyerek onların işlerini de kolaylaştırmak adına yoğun bir mesai harcadı diye biliriz. Geçmiş dönemlerde 2 milyon 500 bin lira civarında bir reklam geliri olurken, bu sezon 1 milyon 500 bin lira civarında bir gelir elde ettik. Geçmişe nazaran Bolu esnafı, Boluspor'a beklenen desteğini vermediğini görüyoruz. Bunda da yönetimin bir hatasının olmadığını düşünüyorum. Büyük firmalardan da taleplerimiz oldu. Onlarda bize dönüş yapacaklarını söylediler, onlarında desteğini bekliyoruz.

“KULÜBÜMÜZÜN BANKAYA BORCU BİTTİ”

Boluspor yönetimi olarak kulübümüzün Emin Semercioğlu ve Abdullah Abat döneminde kullanılan Banka kredisi borcu taksitle ödeniyordu. 1 milyon 500 bin lira olan kredi borcundan geriye kalan taksitler Cuma günü itibariyle vadesi devam etmesine rağmen bitirmiş bulunuyoruz. Şuanda kimsenin kafasında soru işareti kalmadı. Bankaya eski yöneticilerin kendi adlarına kulüp için kullandıkları kredi borcu da biterken, hem eski başkanlarımızı rahatlattık hem de kulübümüzün bankaya kalan borcu ödemiş olduk.

“BU SENE DAHA FARKLI BİR TAKIM KURULABİLİRDİK”

Şunu buradan belirtmek isterim ki Savaş Abak'ın başkan olarak kendi imkanından kulübe sağladığı miktar 3,5 ile 4 milyon lira civarında. Biz Ocak ayında göreve geldiğimizde oyuncuların maç başları ve primleri ödenmemişti. Göreve gelince ilk işimiz bu olmuştu. O dönemde maç başları, primler gününde ödenseydi bu sene daha farklı bir takım kurulabilirdik. Bu sene Bolu esnafının verdiği destek nazarında bir takım kuruldu diyebiliriz.

“SORUMLULUĞUMUZUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRDİK”

Bir yapılanma içersine gidilmeye çalışıldı. Daha çok profesyonel olma adına, iyi bir kurumsal kimliğe kavuşma adına bir takım çalışmalar oldu. İş'ten çıkarılanlar oldu. Kulüpten bir şekilde nemalananlar vardı. Bunlarda bizim için büyük bir yüktü. Bazı personelleri kulübün yükünü hafifletmek adına işten çıkarmak zorunda kaldık. Bu işten çıkartılan arkadaşların görevlerini mevcut personellere verdik. İşten çıkartılmak zorunda kalan arkadaşlarla birlik de birçok eleştiriyi aldık. Ancak bu eleştirileri göze almıştık. Almak zorundaydık. Eğer bu kulüp Bolu halkınınsa, esnafın verdiği desteklerle ayakta duruyorsa, bir sorumluluğumuz var. Biz sadece sorumluluğumuzun gereğini yerine getirdik.

“HAKAN ARSLAN İÇİN 6 AY FUTBOLDAN MEN CEZASI İSTEDİK”

Hakan'nın Bolu da kalmak istemediğini biz biliyorduk. Hakan ile de bu konuda irtibat halinde olduk. Sonuçta burada Boluspor'un menfaatleri var. Devam eden bir sözleşmesi vardı. Sözleşmesi devam ederken de gelen tekliflerden hangisi Boluspor'un işine geliyorsa, ne kadar kar ettirebilirsek bizim için iyi olacaktı. Bunun içinde biz Konyaspor ile görüşmelerimiz devam ederken, Hakan Arslan 12 Temmuz da Boluspor kampına davet edildi. Ama onun öncesinde de kulübe Hakan ihtarname gönderdi. Geçen yıldan kalan maç başları ücreti 125 milyar, yeni sezon ücreti de 600 bin lira, bunun 300 milyarı peşin geri kalanı da maç başı olmak üzere bizden talep etti. Sigorta kayıtlarının düzelmesini istedi. Bizde ihtarnamesine cevap verdik. Profesyonel futbolcu talimatına göre maç başların ödenecektir, yeni sezon ücretinde senin istediğin gibi değil karşılıklı görüşerek bir anlaşmaya varılacaktır dedik. 12 Temmuz kampına da davet ettik. Noter huzurunda hem ihtarnamesine cevap verdik. Bu arada da transfer teklifleri geliyordu. Olay basına yansıyınca da farklı yorumlar ortaya atılınca, kampımıza gelmedi. Futbolcu ahlakına olmayacak bir durumda Şanlıurfaspor kampına katıldı. Şanlıurfaspor takımı Hakan Arslan'nı sözleşmesini fes etmesi konusunda ayartmıştır. Bu açık açık bellidir. Urfaspor her ne kadar Hakan ile bir görüşmemiz olmadı dese de konu aşikardı. O zaman antrenmanlarına niye çıkardın. Bu yanlıştır. Şanlıurfaspor'un normalde bizden yazı istemesi lazımdır. 30 günlük süre içerinde gel bize anlaşalım desek de, Hakan buna yanaşmadı. Bizde bu sürenin son gününde maç başı 125 bin lira olmasına rağmen, sırf biz ona haklılık payı vermemek için Boluspor menfaatler doğrultusunda 125+300 bin lirayı hesabına yatırdık. SSK kayıtlarını düzelterek bizim sigortalı oyuncumuz olduğunu gösterdik. Sonrasında Hakan kendisi tek taraflı sözleşmesin fes etti. Fesihnamesinde şöyle diyor; ikinci yılın fiyatı belirlenmedi diyor. Şöyle bir şey var bu konuda tahkim kurulunun ve uyuşmazlık çözüm kurulunun kararları var. Hakan işine gelen kararları almış, ihtarnamesine bu kararların dışında bir çok karar ve kanun bilmiyor. Bir önceki sene belirlenen ücret neyse ikinci yılın aynı şartlarda sözleşme devam eder der. Hakan zaten kendi gönderdiği ihtarname ile kendisi rakam belirtmiş sözleşmeli futbolcumuzken haksız şekilde fes etti. Biz kanunlar neticesinde Hakan Arslan hakında uyuşmazlık çözüm kuruluna şikayette bulunduk. En az 6 ay futboldan men cezası istedik. Tabi ağırlaştırılmış sebepler bulunursa bu 1 yıla kadar çıkıyor. İkinci bir dosya olarak Şanlıurfaspor kulübünü ayartan kulüp olarak uyuşmazlık çözüm kuruluna verdik. Tahkimin bir üst kuruluna ondada 2 transfer dönemi boyunca, transfer yasağı getiriliyor. Delillerimizi sunduk. Kimin haklı olduğu ortaya çıkacak. Bu işin cezai boyutu birde bu işin maddi boyutu var. Kafasına göre gidip başka takımın antrenmanına katılacak. Kendi düşüncesiyle Boluspor'u rezil edemez. Sadakat borcu vardır. Her şeyden önce yerel mahkemelerde tazminat davası açacağız. Bu güne kadar verdiğimiz paraları talep edeceğiz. Bunun çalışması şuan devam ediyor. Boluspor yönetimi olarak takımımızın haklarını korumak için yapılması gerekenleri yaptık.

“DİSİPLİN DÜŞÜNCESİNDE, KULÜP İÇİNDE BİR TAKIM DEĞİŞİKLİKLER YAPTIK!”

Bazı şeyleri değiştirmek çok zor. Bir alışmışlık var; profesyonel tarzda yönetilen kulüplere baktığımız zaman hiçbir zaman futbolcularla kulüp çalışanları yemek dışında bir arada olamaz. Aşçı ile kulüp müdürüyle diğer çalışanları ile görüşemez. Aşçı ile ve kulübün garsonu ile yemek de görüşür. Futbolcunun işi menajer ile görüşmek, antrenman yapmaktır. Maça iyi hazırlanmaktır. İşi ya yardımcı hocalarla olur yada hocası ile olur yada menajeri ile olur. Biz bunları ayırmak için hocamızın da isteği doğrultusunda menajerimizin ve yönetimimizin düşünceleri ile bir ortak nokta oluştu. Camekanla bölmek, hocaların odasını ayırmak, futbolcuları saklamak düşüncesinde değil de işin biraz disiplin düşüncesinde kulüp içinde bir takım değişiklikler yaptık. Çünkü kulübe yönetimin dışında, dışarıdan birçok kişi geliyor. İdari bölümlerle görüşme, bizlerin misafiri oluyor. Taraftar geliyor. Bunlar gelince de iç içe olmaz diye düşündük ve içeride değişiklikler yaptık.

“FİTNESS SALONUNU HOCAMIZ İSTEDİ”

Kulübümüze bir fitness salonu kazandırdık. Şunu açıklıkla söyleyeyim; bu konuda da basında haberler çıktı. Fitness Salonunu eski yöneticilerden biri üstlenip, bağış ile yaptıracak diye. Bu yapılmadı. Sadece bir iş adamı daha önceden söz vermiş, o sözünde de durmadı. Bizde o beklenti içersindeydik. O iş adamı da sözünü yerine getirmeyince 80 bin lira civarında bir rakama fitness salonumu yaptık. bunun 60 bin lirası yönetimin içinden karşılandı. 20 bin lira gibi bir rakam da Gençlik ve Spor İl müdürlüğü katkıları ile Önceki Valimizin girişimleri sonrasında katkı sağlandı. Hocamız bu tür çalışmalara çok önem verdiği için fitness salonu en çok istediği bir çalışmaydı. Hocamız ‘Ben belli bir yaşa gelmiş oyuncuya yetenek kazandıramam ama kondisyon kazandırırım' mantığı ile olmaz ve olmazları dışında bu salonun kurulması lazım dedi. Kulüp dışına çıkarma konusunda çok sağlıklı düşünülemedi ve projenin içeride olması ve oyuncunun fitness salonundan çıksın, hemen antrenman sahasına girsin diye bir düşünce oluşunca, salonu şu anki yerine yaptık.

“BAŞARIYA GİDEN YOLDA, EKSİKSİZ ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

Bunun dışında profesyonel anlamda Boluspor'un başarısı için bir takım çalışmalar devam ediyor. Şok havuzu yapıldı. Bitmek üzere. Bu havuzu da hocamız talep etti. Başarıya gidilen yolda eksiksiz çalışmak için istekler yerine getiriliyor. Lak tak testi için polar saatler aldık. Mevcut olanlar yeterli olmayınca, yenileri kazandırıldı. Lig de oynanan bütün maçlar kayıt altına alınıyor, bilgisayar ortamında. Maliyetli bir program kuruldu. Analizci hoca bu konuda çalışmalar yapıyor. Bir hocamız önümüzdeki hafta rakip olacak takımı izlemeye gidiyor.

BENZİNLİK PROJESİ RAFA KALKMADI!

Boluspor'a kalıcı gelir olsun diye yönetim olarak Sanayideki benzinlik olayını çözdük. Bunun ardından kulübümüze ikinci bir benzinlik kazandırmak istedik. Bir takım çalışmalar yaparak, böyle bir yer nerden bulabiliriz dedik. Haraket olabileçek yer diye bir yer bulduk. Yer sahibine de düşüncemizi söyledik. Yer sahibi de tamam dedi ve sözleşmesini yaptık. Bu sözleşmeye büyük bir zaman harcadık ve her şeyi düşündük. İmza aşamasının ardından burayı biz aldık. Belediye meclisinden de yer için karar çıkınca, yer sahibi verdiği sözden geri döndü. Biz burayı almak için nasıl bir sözleşme yaparsak yapalım, yer sahibi bundan da vazgeçerdi ve vazgeçmesinin ardından biz de bu yerden vazgeçtik. Benzinlik için çıkan imar da daha sonra iptal edildi. Bizim burada Bolspor için kaybettiğimiz bir şey yok. Boluspor olarak biz bu yatırımdan vaz geçmedik. Yeni yer arayışlarımız devam ediyor. Amaç Boluspor'a para kazandırmak. Hiçbir zaman durmak yok. Orası olmazsa başka bir yer tabi ki olacaktır. Kalıcı bir gelir kazandırmaktan başka bir çare yok. Her yıl vatandaşa giderek, reklam almakla bu iş yürümez.

“TOPU YILDIZ OYNUYOR, BAŞARININ HEPSİNİ DE YILDIZ GETİRMİYOR”

Kamuoyunun beklediği, isim anlamında yıldız transferler yapılmamış olabilir. Ama topu yıldız oynuyor, başarının hepsini de yıldız getirmiyor. Önemli olan takım olabilmek, takım hüviyetine kavuşabilmek. Çalışmak, inanmak. Bu gün 9 yaşında olan çocuk 10 sene sonra top oynuyorsa, oda bir yıldız oluyor. Yıldızlar hiçbir zaman tükenmez. Boluspor'un içindende yıldızlar çıkacaktır. Takıma sahip çıkılsın, alınabilecek kötü sonuçlar sonrası taraftar hemen karamsar olmasın. Lig, uzun bir lig. 34 maçlık bir periyot. Boluspor'un başarılı olması konusunda başta başkan Savaş Abak olmak üzere, yönetim, hocamız, yardımcı hocalarımzı kim ne görev yapıyorsa haddinden fazla mesai harcayarak bu işe eğiliyor. Bir maçta berabere kaldık, bir maçta galip geldik. Galibiyetlerde olacak, yenilgilerde. Önemli olan kötü günde takıma sahip çıkabilmektir.